Eğitim-Bir-Sen Kastamonu Şube Başkanlığı olarak düzenlediğimiz İl Divan Toplantısına Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, eğitim Birsen Şube Başkanı Orhan Sancaktaroğlu, Şube Yönetim Kurulu Üyeleri, Üniversite ve İlçe temsilcileri ile sendika üyeleri katıldılar.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Eğitim-Bir-Sen Şuba Başkanı Orhan Sancaktaroğlu 2017-2018 eğitim-öğretim yılının hayırlı olmasını dileyerek; “Müfredat tartışmaları Türkiye’de Eğitim Bir Sen’in bütün hazırlıklarına rağmen, Eğitim Bir Sen’in bütün uyarılarına rağmen yollanıyor. İyi giden taraflarda olsa bizi rahatsız eden taraflarda var” dedi.Sancaktaroğlu İl Divan Kurulu toplantısına tüm ilçelerden eksiksiz katılım sağlayan tüm üyelere teşekkür etti.
Eğitim-Bir-Sen olarak ülkenin, milletin ve ümmetin ortak paydası altında buluştuklarını ifade eden Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum, Eğitim Birsen’in bu ülkenin geleceği için idealleri, bu konuda söylenecek çok sözü, birikimi olan bir sendika olduğunu, gücünü ise Türkiye’nin 81 vilayetinde 450 bin üyesinden alan bir sivil toplum kuruluşu olduğunu kaydetti.
“YARINA DAİR YENİ ŞEYLER SÖYLEYEREK, ÜRETEREK SENDİKACILIK YAPTIK”
Sendika olarak kuruldukları günden bugüne kadar geçen süreç içerisinde insana dair her şeyi merkeze aldıklarını ifade eden Atilla Olçum: “Şimdiye kadar sendikamızda hiçbir zaman dünyevi konular üretmedik. Rakiplerimizin kaostan beslendiği süreçlerde biz bugüne kadar yarına dair yeni şeyler söyleyerek, üreterek sendikacılık yaptık. Bu ülkenin sivil ve siyasi tarihini çok net bir şekilde anlamamız gerekiyor. Her 10 yılda bir millet iradesine ipotek konulan bir siyasi tarihimiz olduğunu hepimiz biliyoruz. 15 Temmuz öncesine kadar katıldığımız tüm toplantılarda bu ülkede darbelerin çöp sepetine atılması gerektiğini belirtirken bugün hainlerin devletin kılcal damarlarına kadar nasıl sinsice girdiğini görüyoruz. Bin yıllık tarihi 100 yıllık geçmişle örtmeye çalışan Batının oyunlarını çok net bir şekilde okuyoruz. Bundan sonra okumakla kalmayacağız. Nerede duracağımızı iyi bilmemiz gerekiyor” dedi.
“MİSYON VE VİZYONUMUZDAN TAVİZ VERMEDEN MÜCADELE ETTİK”
Eğitim çalışanlarının haklarını korumak ve geliştirmek, vesayetle mücadele etmek, özgürlük alanlarını genişletmek, millî iradenin yanında yer almak, milletin dertleriyle dertlenmek, değerlerini yaşatmak, mazlum ve mağdurlara el uzatmak amacıyla çıktıkları sendikal yolculukta birçok zorlukla karşılaştıkları, önlerine çıkan/çıkarılan engelleri yılmadan aştıklarını ifade eden Olçum: “Türkiye’nin en karanlık ve kayıp yılları olan 90’lı yılların başında kurulduk. Faili meçhul cinayetlerin gündemden düşmediği, insan hakları ihlallerinin had safhada olduğu, ekonomik göstergelerin pek iç açıcı olmadığı, vesayet rejiminin hüküm sürdüğü, yasakların günlük hayatın bir parçası hâline geldiği bir dönemden bugünlere gelmemiz çok kolay olmadı. 28 Şubat postmodern darbesi, siyasal bunalımlar, 2000’li yılların başında meydana gelen ekonomik sıkıntılar kamu görevlilerini ve milleti sürekli rahatsız etmiş, kemer sıkmaya zorlamıştı. Son olarak 15 Temmuz’da yeni bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalan milletimiz hainlere fırsat vermemiş, göğsünü siper ederek alçaklara unutamayacakları bir ders vermiştir. Böyle çalkantılı ve sıkıntılı süreçlerden, dik durarak, misyon ve vizyonumuzdan taviz vermeyerek, mücadele ederek, sıkıntılara göğüs gererek alnımızın akıyla çıktık” şeklinde konuştu.
“EĞİTİM ÇALIŞANLARINI EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL ETMENİN ÇABASINDA OLDUK”
Ülke söz konusu olduğunda bencillik yapmadıklarını ve menfaat düşünmediklerini kaydeden Genel Başkan Yardımcısı Atilla Olçum: “Samimiyetle, gayretle ve adanmışlıkla sürdürdüğümüz sendikal çalışmaları sonucunda Türkiye’nin en büyük ve etkili sendikası olduk. Yetkili sendika olarak oturduğumuz toplu sözleşme masalarında ve Kurum İdari Kurulu, Kamu Personeli Danışma Kurulu gibi platformlarda eğitim çalışanlarını en iyi şekilde temsil etmenin çabasında olduk. Geçen zaman zarfında, 6 yıllık yetki dönemimizde hayal bile edilmeyen başarılar elde ettik, onlarca sorunun çözümünü sağladık, yüzlerce kazanıma imza attık. Milletin ve millî iradenin hep yanında olduk, yüz karası yasakların kaldırılması için mücadele verdik, demokratikleşmeye, normalleşmeye katkıda bulunduk; milletimiz, ülkemiz söz konusu olduğunda bencillik yapmadık, menfaatimizi düşünmedik. Prensiplerimizden ödün vermeden, ülkemizin geleceğini de düşünerek, eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin hayat standardının yükselmesi, gelir dağılımındaki adaletsizliğin giderilmesi için ter akıttık. Çamur atmayı, algı oluşturarak gerçekleri ters yüz etmeyi iş edinenlerin çarpıtmalarına kimse itibar etmesin. Onların söylediklerinin aksine eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda yetkili olarak masaya oturduğumuz günden bugüne birçok sosyal sorunun çözümüne, yeni mali kazanımlara ve mevcut mali kazanımların geliştirilmesine imza attık. Bunun yanında ülkenin geleceği, çalışma hayatının şartları, millî iradenin hâkim ve kaim olması için hep sorumluluk aldık. Emeğimize sahip çıkmak, verdiğimiz mücadeleyi anlatmak, bu yüke omuz veren teşkilatımızla istişarelerde bulunmak, kazanımlarımıza yönelik manipülasyonların önüne geçmek için yollardayız ve üyelerimizle buluşuyoruz. Yıllarca aynı iktidarla masaya oturup yetkili sendika olarak dişe dokunur bir kazanım dahi elde edemeyenlerin süreci sulandırarak, alanı manipüle ederek kazanımlarımızı gölgelemesine müsaade etmeyeceğiz, etmemeliyiz. Kazanımlarımızı her ortamda anlatmaya ve farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz” diye konuştu.