Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, yetkili oldukları günden bugüne yüzlerce kazanıma imza attıklarını, imkânları artırdıklarını ifade ederek, “Biz hiçbir zaman sorunlardan beslenmedik, çözümlerle güçlendik. Güveni güce, gücümüzü ise kazanımlara vesile kılmaya devam edeceğiz” dedi.
Ali Yalçın, Bolu 1 No’lu Şube’nin genişletilmiş divan toplantısına katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Genel Başkan Yardımcısı Muammer Karaman’ın da katıldığı toplantıda konuşan Yalçın, hak, emek, ekmek ve memleket için mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizerek, “Çalışma hayatına ilişkin atılmış hangi olumlu adım ve kazanım varsa sosyal taraf olarak yerimiz, terimiz, imzamız, gayretimiz var. Yeni kazanımlar için ter dökmeye devam ediyoruz. Biz topuk selamıyla sokağa inmeyiz, biz kritik dönemlerde sokakları karıştırma görevi görmeyiz. Türkiye’nin profesör, doçent, mühendis, doktor, öğretmen ve imamları, yani ülkenin okumuş, yazmış entelektüel kapasitesiyiz. Mücadelemiz, hak, emek, ekmek ve memleket içindir. Genel yetkili olduğumuz günden bugüne yüzlerce kazanıma imza attık, imkânları artırdık. Farkımız, sorunlardan beslenmek değil, çözümlerle güçlenmektir. Güveni güce, gücümüzü ise kazanımlara vesile kılmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Birçok sorunun çözümünde terimiz ve imzamız var
Kuruldukları günden bu yana verdikleri mücadeleyle pek çok sorunun çözüme kavuşmasını sağladıklarını kaydeden Yalçın, “Adaletsiz katsayı uygulamasının sona ermesinde, özgürlükçü bakışla ‘başörtüsü yasağının’ kaldırılmasında, 28 Şubat mağdurlarının işe iade edilmesinde ve SGK sorunlarının giderilmesinde, kamu görevlilerinin ibadet hürriyetinin sağlanması noktasında Cuma namazına gidebilmesinde, toplu sözleşme hakkının alınmasında, 2011 ve 2013 yıllarında 280 bin sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesinde, personel sistemini zayıflatan 4/C statüsüne son verilmesinde, promosyonların tamamının kamu görevlilerine verilmesinde, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çözüme kavuşarak 600 bin öğretmenin uzmanlık, başöğretmenlik unvanına sahip olmasında, 3600 ek göstergenin alınmasında ve 5 milyon 300 bin kamu görevlisini kuşatacak şekilde kapsamının genişletilmesinde, 50/d’li araştırma görevlilerinin 33/a’ya geçmesinde, 500 bine varan sözleşmelinin kadroya geçirilmesinde etkimiz, katkımız, yerimiz, terimiz ve imzamız var” şeklinde konuştu.
Üniversitelerdeki akademik personelin yaşadığı sorunlara değinen Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “2018 yılı itibarıyla araştırma görevlilerinin istisnasız bir şekilde 50/d kadrosu kapsamında istihdam edilmesinin bu mesleği ‘güvencesiz’ hale getirdiğini ve araştırma görevlilerinin geleceğini ‘belirsizliğe’ mahkûm ettiğini, buna son verilmesi gerektiğini dile getirdik. 50/d statüsünde görev alan araştırma görevlilerinin doktoraları bittikten sonra sözleşmeleri feshedildiği için işsiz kaldıklarını yetkili mercilerle paylaştık. Mücadelemiz sonucunda 50/d kadrosunda çalışan araştırma görevlileri kanun çalışmalarının bitmesiyle 33/a kadrosuna alınacaklar. Ayrıca, geliştirme ödeneğinde akademik ve idari personel ayrımı yapılmamalı, idari kadrolarda çalışanlara da geliştirme ödeneği verilmelidir. Üniversitelerde, idari personelin yer değiştirmelerinde muvafakat uygulaması yerine, üniversitelerarası merkezî atama ve yer değiştirme hakkı verilmelidir.”
İstisnasız bir ‘kadroya geçiş’ olmalıdır
Ali Yalçın, kamuda asli istihdam türünün tek ve kadrolu olması yönündeki ısrarlarının süreceğini vurgulayarak, “Memur-Sen olarak 6. Dönem Toplu Sözleşme’de sözleşmelilerin kadroya geçirilmesi konusunu karara bağlamıştık. Kanunun çıkmasıyla 500 bine yakın sözleşmeli personel iş güvencesine kavuşacak, unvan değişikliği/görevde yükselme hakları, tayin hakkı ve birçok özlük hakları, kadrolu kamu görevlisiyle eşitlenmiş olacak. Ancak bu yasa düzenlenirken şartsız, amasız ve istisnasız bir geçiş olmalıdır. Kadroya geçirilen personel, kadroya geçiş tarihi itibarıyla halen kadrolu olan personelin sahip olduğu haklara sahip olmalı, özellikle yer değişikliği hakkından istifade edebilmelidir” diye konuştu.