Kastamonu 1 Şubesi

ÖĞRETMENLER GÜNÜ SİVİLLEŞTİRİLMELİ, ÖĞRETMENLER ÖZGÜRLEŞMELİDİR

ÖĞRETMENLER GÜNÜ SİVİLLEŞTİRİLMELİ, ÖĞRETMENLER ÖZGÜRLEŞMELİDİR

 

Öğretmenler Günü, ihdas edildiği günden bugüne içi doldurulamayan, yasak savmak kabilinden törenler ve beylik konuşmalarla geçiştirilen, süreç içerisinde öğretmenlere pratikte herhangi bir katkı sunamayan, çocuk masumiyetinin suni teneffüsüyle bugüne kadar gelmiş, ideolojik devletin bir ritüeli olmaktan öteye geçemeyen bir ‘belirli’ gündür.

24 Kasım Öğretmenler Günü, ihdas edenlerin, yani 12 Eylül darbecilerinin ruhunu yansıtmakta ve izlerini taşımaktadır. Öğretmenler Günü vasıtasıyla yapılan törenler ve ritüeller sorgulanmaksızın her yıl tekrarlanmaktadır. 12 Eylül darbesini yapanlar milletin vicdanında yerini nasıl meşrulaştıramadıysa, darbenin himmetiyle “öğretmenlere de bir gün olsun” diyerek tahsis edilen bu gün de öğretmenler nezdinde meşruiyet ve aynı şekilde kabul sorunu yaşamaktadır.

Milletin duygu dünyasına, düşüncelerine, tercihlerine pranga vuran antidemokratik müdahalelerin zirve noktası olan darbenin akabinde; bu suçu işleyenlerin Öğretmenler Günü ihdas etmeleri, yapmak istedikleri mühendisliğe öğretmenleri de ortak etmek arzularından kaynaklanmıştır. 1981’de kutlanmasına karar verilen ve 12 Eylül 1983 tarihinde Öğretmenler Günü Kutlama Yönetmeliği yayınlayarak kışla düzeni anlayışını kutlama törenlerine giydiren ve aradan geçen süre içerisinde yapılan yönetmelik değişikliklerinde de özüne dokunulmayan bir mecburiyeti içeren kutlamalar trajikomik sahnelere neden olmaktadır. Dayandırdıkları, kutsiyetini oluşturdukları devletin ideolojik saplantısını yansıtan totemci yaklaşım, milletin bin yıllık geçmişini bir kalemde silip atmayı sevimli kılmaya çalışan yaklaşımlar içermektedir.

Geçmişinden bugüne Öğretmenler Günü uygulamaları, darbeci ürünü olduğunu ortaya koyan örneklerle devam etmektedir. Kutlamalarda adeta, “Öğretmenler Günü kutlanacak! Kutla!”  komutunun gereği yerine getirilmektedir. Öğretmenler Günü, öğretmenler için kutlama eziyetinde katlanılan bir gündür. Öğretmenlerin yoklama yapılarak geniş salonlarda toplandığı ve antidemokratik diskur çekildiği, 28 Şubat ertesi Öğretmenler Günü kutlamaları hatıralardadır. Bu yıl da hafta sonuna rastlayan 24 Kasım, tüm öğretmenlere katılma mecburiyeti içeren talimatların çıkarıldığı törenlerle eziyet günü algısı üretecek yaklaşımlar eşliğinde devam etmektedir. Öğretmenler Günü’nde yönetici ve öğretmenlerimizden müteşekkil heyetlerin protokolü oluşturan zevatı ziyaret ederek Öğretmenler Günü’nü kutlatmaları, komedi programlarındaki skeçlere seza uygulamalar olarak dikkat çekmeyi sürdürecektir. Öğretmenlerin günü kutlanacaksa, bu, militarist biçimde öğretmeni belli saatte, belli yerde bulunmaya zorlayarak değil, öğretmeni bir makama götürüp günümü kutla yaklaşımı yerine, bütün devlet erkânının da hocası olan öğretmenleri kendi mekânlarında ziyaret eden ve önemseyen bir nezaketle olacaktır. Yıllardır devam edegelen şablonların yönetmeliklerle devam ettirilmesi sorgulanmalıdır.

Öğretmenlik mesleğinin önemine, öğretmenlerin vazgeçilmezliğine ilişkin olumsuz görüş serdeden hiçbir toplum, hiçbir ülke ve hiçbir rejim görülmemiştir. Hal böyleyken, Öğretmenler Günü’nde öğretmenlerin vazgeçilmezliğine, öğretmenlik mesleğinin çok büyük önemine ilişkin hamaset yerine, öğretmenleri irite eden dayatmalardan ziyade,  her yıl tekrarlatılan temcitten öteye geçilerek öğretmenlik mesleğinin ağırlığına yaraşır kutlamalar ön plana çıkarılmalıdır.

Toplumun inşacısı, köklü medeniyetlerin mimarı ve taşıyıcısı olan; herkesin hayatında anlamı, şekillenmesinde yeri bulunan öğretmen kavramını, pratikte bir faydası olmayan, resmi kutlama programında yer alması dolayısıyla kutlanması külfete dönüştürülen Öğretmenler Gününü ritüellerinden arındırmak gerekmektedir.

Öğretmeni ideolojik boyacı olarak değerlendirmeyen bir eğitim sistemi ışığında, ideolojik görüntüden sıyrılmış, öğretmenlerin gönülden iştirak edecekleri, kökü derinlerde bir Öğretmenler Günü özlemiyle, tüm öğretmenlerimizin emekleri karşısında eğiliyor, Öğretmenler Günü’nün sivilleştiği, öğretmenlerin özgürleştiği, mesleğin itibarının ön plana çıktığı günlerde buluşmak dileğiyle.